Büyük Selçuklu Devleti ve Sünnilik

    23.06.2022
    267
    Büyük Selçuklu Devleti ve Sünnilik

    Türklerin siyasal anlamda Sünniliği benimsemelerindeki en önemli etken ise Büyük Selçuklu Devleti’nin coğrafi konumu ve Abbasilerle yakın ilişkileri olmuştur. Büveyhoğulları Abbasi hilafetini kontrol altında tutması ve Şii Fatimilerle yakınlaşması Büyük Selçuklu Devleti’nin Tuğrul Bey zamanında bu devletle öncelikli mücadele etmesine ve Sünniliğin koruyucusu durumuna gelmesine neden olmuştur. Sultan Alparslan zamanında da Şii-Batini düşünceye şiddetle karşı çıkılmış, devlet kademelerinde Şii-Batini düşüncede olanlara görev verilmemiştir. Bu dönemde en basit görevler için bile adam seçerken “Sen hangi şehirdensin; hangi vilayetindensin, hangi mezheptensin, hangi millettensin?” sorularının sorulması ve “Hanefi’yim, Şafiyim” diyenlerin göreve alınması, “Şii’yim” diyenlerin göreve alınmaması devletin Sünnilik üzerine kurulduğunu göstermektedir. Yine Sultan Alparslan’ın Şii bir kâtibi kovarken orada bulunanlara söylediği sözler önemlidir. Sultan Alparslan “Suç bu adamcağızın değildir, suç bir kötü mezhepliyi kendi hizmetine alan Erdem’indir Ben defalarca sizlere söylemişimdir ki, sizler Horasanlı ve Maverâünnehirli Türklersiniz. Bu diyara yabancısınız; bu vilâyeti ben kılıçla ve zorla almışım. Irak ahalisi çoğunlukla, kötü mezhepli, kötü dinli, kötü itikatlı ve Deylem taraftarı olurlar. Türk ile Deylem arasındaki düşmanlık ve ihtilaf bugüne ait değildir. Aziz ve celil olan Allah, Deylemliler’e musallat oldukları İçin Türkleri yüceltmiştir. Aziz ve celil olan Allah’ın lütfu ile Türkler, temiz dinlidirler. Onlar (Deylemliler) boş şeyler (hevâ), bidat (ile uğraşırlar) ve kötü mezheplidirler. Türkler (karşısında) aciz kaldıkları müddetçe, büyüklük taslarlar ve İtaat gösterirler. Türklerin işlerinde zayıflık zuhur ederse, onlar kuvvet kazanırlar, Türkler’ den öç almaya çalışırlar” (Kaya, 2014: 300) demiştir. Sultan Alparslan’ın sözleri dikkatli incelenirse Türk kimliği ile Sünni mezhep anlayışını birlikte değerlendirdiği görülmektedir. O dönemde mevcut coğrafyada devletin ve halkın motivasyonunu korumak, varlığını devam ettirmek için gerekli olan kimlik ve düşman olgusunda Sünnilik ve Şiilik Türk tarafı için de önemli bir araç olmuştur

    YAZAR BİLGİSİ
    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.