Osmanlı Devleti ve Sünnilik

    24.06.2022
    258
    Osmanlı Devleti ve Sünnilik

    Osmanlı Devleti’nin kurulduğu dönemde her ne kadar az da olsa Şii İzler görülse de Anadolu tarikatları halkın Sünni olarak kalmasında etkili Olmuş, Osmanlı Devleti de kurulduğu aşamada Selçuklu örneğinde olduğu gibi medreseler aracılığıyla Sünni akideyi desteklemiştir.

    Osmanlı Devleti’nin yükseliş yıllarında Sünni bir tarikat olarak ortaya çıkan Safevi tarikatı, Şah İsmail’in dedesi Seyh Cüneyd’in Erdebil Tekkesi’ne karşı giriştiği mücadele sonucunda kimlik olarak Şiiliği benimsemeye başlamıştır. Bu dönemde II. Murat’tan yurt isteyen Şeyh Cüneyd, II. Murat tarafından “Bir tahta iki padişah sığmaz” hitabı ile reddedilmiştir. Ancak burada henüz Şeyh Cüneyd tam olarak bağımsız bir Şii devlet mücadelesi içinde olmadığı için bu reddedişin mezhepler açısından bir önemi olduğunu düşünmüyoruz. Saf haliyle iktidarın paylaşılmayacağı ifade edilmiştir. Şeyh Cüneyd’in torunu Şah İsmail ise Akkoyunlulara karşı girdiği mücadelede başarılı olmuş 1501 yılında Safevi Tarikatının resmen devlete dönüştürmüştür. Şah İsmail ele geçirdiği şehirlerde Sünni ulema ve halka zulm etmiş, hutbeleri On iki İmam adına okutup onlar adına para basarmış; Ebubekr, Ömer, Osman ve Muaviye’ye lanet edilmesini, aksine hareket edenlerin öldürülmesini emretmiştir. (Sarıkaya, 1993: 406-422). Şeyh Cüneyd’den Safevi Devleti’nin kuruluşuna kadar Safevi tarikatı Anadolu’da bulunan heterodoks Müslümanlarla ilişkilerini devam ettirmiştir.

    Devleti’nin 1501 yılında kuruluşu, Osmanlı Devleti için hem iç hem de dış tehdit olarak algılanmıştır (Çedn, 2011: 14). Nitekim Şah İsmail halifeler aracılığıyla Osmanlı Devleti’nin merkezi otoritesini kabul etmek istemeyen Türkmenler üzerinde etkili olmuştur. Sonuçta Anadolu’da Şah Kulu İsyanı gibi ciddi bir isyan yaşanmıştır. Bu isyanın bastırılmasından sonra Yavuz Sultan Selim, Çaldıran Seferi ile Şii Safevi tehdidine son vermiştir. Ancak Osmanlı Devleti’nin Şii Safevilere karşı silah tedbir almasından daha mühim olan ise Anadolu’da Şiiliğe karşı kültürel tedbirler alınması olmuştur. Kanunî Sultan Süleyman döneminde sınıra Sünnî aşiretler yerleştirilmiş ve Kızılbaşlıkla ilgisi olan idareciler görevden alınmıştır. Şiilik propagandasına maruz kalan heterodoks kitleleri Sünnî çizgiye çekmek ve bu çizgide tutmak için Ehl-i Beyt sevgisini öne çıkaran, ancak Sünnî çizgiden sapmayan Halveü tarikatı desteklenmiştir. Ayrıca kadılardan hüküm ve fetvalarım Sünnî mezheplerden Hanefi fıkhına göre vermelerini isteyen Osmanlı Devleti, yalnızca dâhilde değil hariçte de kendisini Sünni İslam anlayışının koruyucusu kabul etmiştir.

    ETİKETLER:
    YAZAR BİLGİSİ
    YORUMLAR

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.