Uzmanlar açıkladı: Maymun çiçeği virüsünün korkutan etkisi! Anne karnındaki bebeğe…

Maymun çiçeği virüsü ile ilgili son aylarda ortaya çıkan gelişmeler, tüm dünyanın “yeni bir pandemi mi yaklaşıyor” soru işaretiyle de karşılaşmasına neden oldu. Bu virüsün yayılması aynı zamanda birçok bulaşma yolu ile birlikte etkilerinin de değişkenliğine dair önemli veriler bulunuyor. Her yaştan insanı etkileyebilen bu virüs, aynı zamanda anne karnındaki bebek için de önemli bir tehdit konusu haline geliyor. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu ve Prof. Dr. Levent Doğancı ise bu virüs ile ilgili bilenmeyenleri yanıtladı.
Maymun çiçeği virüsünün anne karnındaki bebeğe ulaşabilme riski olduğunu vurgulayan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, bu hastalardaki yaralara dokunulmaması, tükürük ve kan örneklerine temas etmemeleri ve hastaya ait çarşaf, havlu gibi malzemelere kesinlikle dokunmamaları gerektiğini belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de ilk maymun çiçeği vakasının tespit edildiğine dair açıklaması sonrası gözler, virüs ile ilgili bilinmeyenlere döndü. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu ve Prof. Dr. Levent Doğancı önemli uyarılarda bulundu.

“ATEŞ, KIRGINLIK VE VÜCUDUNUN ÇEŞİTLİ YERLERİNDE LENF DÜĞÜMLERİNDE BÜYÜME OLABİLİR”
Prof. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu, maymun çiçeği virüs hastalığının tanısına yönelik olarak yeni başlayan deri lezyonları ile ateş, kırgınlık ve vücudunun çeşitli yerlerinde lenf düğümlerinde büyüme olabileceğine dikkat çekerek, özellikle gebeleri dikkat etmeleri konusunda uyardı. Prof. Dr. Şerefhanoğlu, virüsün anne karnındaki bebeğe de ulaşabilme riski olduğunu vurgulayarak, bu hastalardaki yaralara dokunulmaması, tükürük ve kan örneklerine temas etmemeleri ve hastaya ait çarşaf, havlu gibi malzemelere kesinlikle dokunmamaları gerektiğini belirtti.
Derideki yaraların öncelikle ciltte düz bir lezyon olarak başladığını belirten Prof. Dr. Şerefhanoğlu, sonrasında bunun kabarması, ardından içi su dolu keseciklerin iltihaplanmasıyla pik yaptığını ve son olarak kabuklanma ile iyileştiğini anlattı.
“DÜNYADA 50’DEN FAZLA ÜLKEYE YAYILMIŞ DURUMDA”
Hastalığın Afrika ülkelerinde endemik olarak sürekli bulunduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şerefhanoğlu, “Şu an dünyada 50’den fazla ülkeye yayılmış durumda. Özellikle Avrupa ülkelerinde vakalar giderek artıyor. İlk vakanın nasıl olduğu konusu bilinmemekle birlikte, ülkeler arası seyahatlerdeki artışının etkili olduğu düşünülebilir. Şu an seyahat öyküsü bulunmamış kişilerde de hastalık görülüyor ve kişiden kişiye bulaş söz konusu” dedi.